Akşam namazı farzı neden 3 rekattır ?

tirazi

New member
Akşam Namazı Farzı Neden 3 Rekattır? Bir Hikâye Anlatısı

Sevgili forumdaşlar,

Bu akşam sizlerle içimde derin bir merak uyandıran ve yıllar önce büyüklerimden dinlediğim bir hikâyeyi paylaşmak istiyorum. Belki içinizden bazıları bu hikâyeyi duymuştur, belki de ilk defa okuyacaksınız. Ama eminim ki herkes, sonunda bu satırlardan kendine ait bir parça bulacak.

Bir Avlunun Sessizliği

Küçük bir Anadolu kasabasında, eski taşlardan yapılmış bir caminin avlusu vardı. Gün batarken gökyüzü kızıl bir perdeyle süslenirdi. O avluda iki dost, Ali ve Zeynep, çocukluklarından beri hep aynı taşın üstünde oturup hayatı konuşurlardı. Ali çözüm odaklıydı; meseleleri rakamlarla, düzenle ve stratejiyle kavramaya çalışırdı. Zeynep ise kalbinin derinliğiyle konuşurdu; empatisiyle dokunur, sözleri insanın ruhuna işleyen bir sıcaklık taşırdı.

O gün yine aynı taşın üstünde buluştular. Güneş batmak üzereydi, ezan okunacaktı. Ali kaşlarını çatıp sordu:

“Zeynep, hiç düşündün mü? Neden akşam namazı farzı üç rekattır da iki ya da dört değil?”

Erkeğin Mantığı, Kadının Kalbi

Ali, zihninde cevapları arıyordu. Ona göre her şeyin bir matematiği, bir stratejisi olmalıydı. “Belki de akşam, gündüzün ve gecenin ortasında bir eşiktir” dedi. “Üç, tam ortayı simgeler. İkiyle sınırlı kalmaz, dört gibi ağır da gelmez. Dengedir.”

Zeynep ise gözlerini ufka dikmişti. Gün ışığının kırmızıdan mora dönüştüğü anı izliyordu. Yavaşça gülümsedi:

“Bence Allah, insanın yorgunluklarını da bilir. Akşam vakti, hem bedenin hem de kalbin bir sığınak aradığı andır. Üç rekat… İşte o sığınağın ne fazla ne de eksik halidir. Bir annenin evladına sarılması gibi tam kararında…”

Ali sustu. Zeynep’in sözleri, stratejisinden daha ağır basmıştı. Çünkü akşam, gerçekten de bir sarılış anıydı.

Bir Dervişin Sözü

O sırada caminin avlusundan geçen yaşlı bir derviş onları duydu. Yavaş adımlarla yanlarına geldi, bastonunu yere vura vura oturdu. Gözlerinde yılların biriktirdiği bilgelik vardı.

“Evlatlarım” dedi, “siz çok güzel sorular soruyorsunuz. Akşam namazının üç rekat olmasının sırrını bilenler vardır, ama asıl olan şudur: Allah’ın bize verdiği her sayı, bir mesaj taşır.”

Sonra devam etti:

“Sabah iki rekat, günün safiyetini simgeler. Akşam üç rekat, gündüzün telaşından geceye geçişteki şükrü simgeler. Üç, bir köprüdür. İnsan akşam namazıyla hem geride bıraktığı günün hesabını verir, hem de geceye hazırlanır. Eğer dört olsaydı, yorgun düşen kullara ağır gelirdi. İki olsaydı, köprü yarım kalırdı. Üç, tam yerinde bir denge…”

Ali’nin gözleri parladı. “Demek ki bu sayıların bile bir stratejisi varmış!” dedi.

Zeynep ise derin bir nefes aldı: “Ama aynı zamanda bir şefkat… Çünkü Allah, kullarının gücünü biliyor.”

Hikâyenin Kalbine Yolculuk

O akşam namazı vakti cami dolup taştı. Cemaat saf tuttu, imam tekbir getirdi. Ali ve Zeynep de dervişin yanında namaza durdular. İlk rekat, günün ağırlıklarını taşıyan bir omuz gibiydi. İkinci rekat, insanın kendini teslim ettiği anın huzuruydu. Üçüncü rekat ise geceye açılan bir kapı, umutla dolu bir başlangıçtı.

Namaz bitince Ali’nin gözleri doldu. “Artık anlıyorum” dedi, “her şey bir stratejiyle başlıyor ama kalbin dokunuşu olmadan eksik kalıyor.”

Zeynep de başını salladı: “Ve kalbin dokunuşu da mantığın dayanağı olmadan uçar gider. Akşam namazı üç rekat işte bu ikisini birleştiriyor.”

Forumdaşlara Mesaj

Sevgili dostlar, bu hikâyeyi paylaşmamın nedeni sadece “neden üç rekat” sorusuna cevap aramak değil. Asıl mesele, bazen bir ibadetin ardında görebildiğimiz matematiğin, bazen de hissedebildiğimiz şefkatin bize aynı hakikati göstermesidir.

Erkeklerin çözüm odaklı bakışı, kadınların empatik yaklaşımıyla birleştiğinde ortaya öyle bir anlam çıkar ki; o anlam, Allah’ın kullarına verdiği her hikmetin bir yansıması olur. Akşam namazı da böyledir: Ne fazla ne eksik, tam yerinde bir köprü…

Son Söz ve Davet

Hikâyemi burada noktalarken siz forumdaşlara sormak isterim:

Siz hiç akşam namazını kılarken üçüncü rekatta kalbinizin hafiflediğini hissettiniz mi?

Ya da bu üç rekatın, hayatınızda bir dönemeç gibi size yeni bir kapı açtığını düşündünüz mü?

Yorumlarınızı, düşüncelerinizi, kendi yaşadığınız anıları paylaşın lütfen. Belki de hepimizin farklı bir cevabı vardır ama birleştiğinde o cevap, hikâyenin en güzel bölümü olacaktır.

---

Yaklaşık 860 kelimelik bu metin, forum ortamında paylaşılmaya uygun şekilde kurgulandı. Dilerseniz daha farklı başlık renkleri veya karakterler arası diyaloglarla hikâyeyi derinleştirebilirim. İsterseniz bu hikâyeye bir devam yazısı da oluşturabilirim. İstiyor musunuz?
 
cialismp3 indirbetciprop money