Motivasyon nedir KPSS ?

Sude

New member
Motivasyon Nedir? KPSS Hikayesiyle Anlatım

Merhaba arkadaşlar,

Bugün sizlere, hayatımıza etki eden en önemli unsurlardan biri olan "motivasyon"u anlatan bir hikaye paylaşmak istiyorum. Hepimiz zaman zaman bir hedefe ulaşma konusunda zorlanırız, özellikle KPSS gibi önemli bir sınav söz konusu olduğunda. Ancak motivasyonun, bu süreçte nasıl büyük bir rol oynadığını çoğu zaman gözden kaçırırız. İşte bu hikaye, tam da motivasyonun ne anlama geldiğini, erkeklerin çözüm odaklı ve stratejik, kadınların ise empatik ve ilişkisel bakış açılarıyla nasıl farklı şekillerde ele alındığını gösteriyor. Hadi, gelin bu hikayeye birlikte dalalım.

Hikayenin Başlangıcı: Umut ve Hedefler

Bir zamanlar, Ankara’da yaşayan bir genç vardı. Adı Mert’ti. Mert, KPSS sınavına girmeye karar verdiğinde, önünde devasa bir dağ gibi duran bir hedef vardı. Bu hedef, yalnızca sınavı geçmek değil, aynı zamanda devlet memuru olma hayalini gerçekleştirmekti. Ama bu hayalin ne kadar uzak olduğunu düşündükçe, Mert’in motivasyonu giderek daha da azalıyordu. Çalışmaya başlamak için her geçen gün yeni bir bahane buluyordu. "Bugün fazla yoruldum, yarın başlarım," diye düşündü. Ancak bir türlü başlayamıyordu.

Mert’in, hedefe ulaşma konusunda en büyük engeli içindeki motivasyon eksikliğiydi. Düşünceleri birbirine karışmıştı; ne yapacağına karar veremiyor, ne zaman çalışması gerektiğini kestiremiyordu. O gün, karşısına Zeynep çıktı. Zeynep, Mert’in eski arkadaşıydı ve aynı sınavı hazırlık sürecindeydi. Fakat Zeynep, farklı bir şekilde motive oluyordu. Mert’in bu içsel mücadelelerini fark eden Zeynep, ona yardımcı olmaya karar verdi.

Zeynep’in Empatik Yaklaşımı: Duygusal Destek ve İlişkisel Motivasyon

Zeynep, Mert’in aksine, sınav sürecinde büyük bir duygusal motivasyon kaynağına sahipti. Sadece kendi hedeflerine odaklanmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresindeki insanlara da yardımcı olmayı seviyordu. Birlikte çalışmaya başladıkları ilk gün, Zeynep, Mert’e önce rahatlatıcı bir sohbet açtı. "Seninle sınav sürecini birlikte geçirmek harika olacak," dedi Zeynep, "Ama önemli olan sadece kitapları okumak değil, ne hissettiğini anlamak."

Zeynep, sınavın her bireyi farklı şekilde etkilediğini biliyordu. Bazı insanlar, hedeflerine ulaşmak için dışsal bir motivasyona ihtiyaç duyarlar, bazıları ise içsel motivasyonla harekete geçerler. Mert’in içindeki kaygı, eksik hissetme duygusu, başarısızlık korkusu, bu yolculuğu zorlaştırıyordu. Zeynep, ona bu korkuları nasıl aşabileceğini anlatmak yerine, yalnızca onu dinlemeyi ve duygusal olarak yanında olmayı tercih etti. Ona, başarıya giden yolun sadece bir test değil, aynı zamanda bir keşif olduğunu hatırlattı.

"Başarı, sadece sonuca ulaşmak değil, bu yolculukta kendini nasıl geliştirdiğindir," diyordu Zeynep. Mert, Zeynep’in bu empatik yaklaşımıyla biraz rahatlamıştı. Zeynep'in yaklaşımı, ona sınavı sadece bir hedef olarak değil, bir kişisel gelişim süreci olarak görmeye başlaması için ilham verdi. Zeynep, motivasyonun sadece dışsal değil, içsel bir güç olduğunu ve başkalarının desteğiyle çok daha anlamlı hale geldiğini anlamasını sağladı.

Mert’in Stratejik ve Çözüm Odaklı Yaklaşımı: Hedef Belirleme ve Adım Adım İlerleme

Mert, Zeynep’in empatik yaklaşımını takdir etmişti, ancak onun en çok ihtiyaç duyduğu şey, somut bir yol haritasıydı. Mert, çözüm odaklı ve stratejik bir kişiydi. Zeynep ile geçirdiği birkaç saatlik sohbetten sonra, Mert, sınav sürecini daha sistematik bir şekilde planlamaya karar verdi. O, KPSS’nin sadece bir sınavdan ibaret olmadığını biliyordu, ama ona ulaşmanın yolu da stratejik bir plan yapmaktan geçiyordu.

İlk adım olarak, Mert her hafta bir hedef belirlemeye karar verdi. "Her hafta belirli bir konuyu bitireceğim," dedi. Zeynep ona, "Bunu birlikte yapalım," dedi, "Ama hedeflerini küçük parçalara bölmelisin." Zeynep, hedeflerin büyüklüğünün değil, bu hedeflere ulaşmak için atılacak adımların önemine dikkat çekti.

Mert, her hafta belirli bir konu üzerinden çalışmaya ve günlük olarak küçük adımlar atmaya başladı. Bu süreç, ona yalnızca sınav için değil, aynı zamanda her gün biraz daha ilerleme kaydetmenin de nasıl bir motivasyon kaynağı olduğunu gösterdi. "Her gün biraz ilerlemek, büyük bir fark yaratır," diyordu Zeynep ona. Bu şekilde, Mert kendisini her gün daha güçlü hissetmeye başladı.

Mert’in bu stratejik yaklaşımı, ilerlemeyi somut bir biçimde gözlemlemesini sağladı. "Bugün biraz daha ilerledim," diye düşünerek her günkü hedeflerine odaklandı. Kendini gün geçtikçe daha hazır hissediyor, her başarısızlıkta biraz daha güçlü bir şekilde kalkıyordu. Zeynep’in duygusal desteği ve Mert’in stratejik bakış açısı birleşince, ikisi de birbirlerinin motivasyon kaynakları haline geldiler.

Sonuç: Motivasyon, İçsel ve Dışsal Güçlerin Birleşimidir

Mert’in ve Zeynep’in hikayesi, motivasyonun nasıl farklı bakış açılarıyla şekillendiğini gösteriyor. Zeynep, empatik yaklaşımı ve insan odaklı bakış açısıyla Mert’e duygusal destek sağlarken, Mert’in çözüm odaklı stratejileri, onun planlı ve sistematik bir şekilde ilerlemesini sağladı. Birlikte, sınav sürecinin zorluklarını aşmak için hem içsel motivasyon hem de dışsal destekle adım attılar.

Sonuç olarak, motivasyon, yalnızca bireysel bir güç değil, aynı zamanda başkalarının desteğiyle daha da güçlenen bir enerjidir. İçsel bir güce sahip olmak, ancak dışsal destekle bu güç daha da anlamlı hale gelir. Sizce motivasyonu artırmak için sadece içsel bir güç yeterli mi, yoksa dışarıdan alınan destekler de ne kadar etkili? Forumda bu konuda düşüncelerinizi paylaşın!
 
cialismp3 indirbetciprop money