pandomim
New member
BM’ye bağlı Uyuşturucu ve Kabahat Ofisi ile Bayan Ofisi tarafınca “Cinsiyete Dayalı Bayan ve Kız Çocuğu Cinayetleri” başlığıyla hazırlanan rapor, 25 Kasım Bayana Yönelik Şiddetle Milletlerarası Çaba Günü öncesi yayınlandı.
Raporda bayan ve kız çocuklarına şiddetin dünya çapında en yaygın insan hakları ihlallerinden biri olduğuna vurgu yapılarak, bayan ve kız çocuklarının meskenlerinde öldürülme konusunda daha fazla risk altında oldukları açıklandı. Geçen yıl dünyada cinayete kurban giden 81 bin bayan ve kız çocuğundan 45 bininin, yani yaklaşık yüzde 56’sının eşleri ya da öteki aile üyeleri tarafınca öldürüldüğü söz edilen raporda, birfazlaca bayan ve kız çocuğunun konutlarında inançta olmadığına dikkat çekildi.
KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE ÇABADA YETERSİZ KALINDI
Raporda, dünya genelinde işlenen bayan cinayetleri sayısının son 10 yıl ortasında bariz bir değişiklik göstermediğine değinilerek, bayana yönelik şiddetle uğraşta yetersiz kalındığı ve ivedilikle daha kuvvetli aksiyonlara başvurulması gerektiğine dikkat çekildi.
Toplumsal cinsiyete dayalı cinayetler dahil bayan ve kız çocuklarına karşı işlenen hiç bir şiddet aksiyonunun önlenemez olmadığına vurgu yapılan raporda, bunun için şiddet mağduru bayanların en kısa müddette tespit edilerek desteklenmeleri ve muhafaza altına alınmaları gerektiği aktarıldı. Raporda sorunun temel niçinlerine yönelik olarak da toplumdaki yapısal cinsiyet eşitsizliklerinin ortadan kaldırılması ve ziyanlı erkek davranışlarına pürüz olunarak, buna yol açan toplumsal kuralların dönüştürülmesi tavsiye edildi.
“BU VEFATLAR ÖNLENEBİLİR”
BM Bayan Ofisi İcra Yöneticisi Sima Bahous yaptığı açıklamada, “Tüm bayan cinayetleri istatistiklerinin arkasında ihmal edilmiş bir bayan ya da kızın öyküsü vardır. Bu vefatlar önlenebilir, bunun için gerekli donanım ve bilgi mevcut” sözlerini kullandı.
BM Bayan Ofisinin Program, Siyaset ve Hükümetlerarası Kısım Lideri Sarah Hendriks ise, kuvvetli ve bağımsız bayan hakları hareketlerine sahip ülkelerin bayana yönelik şiddeti azaltma ve önlemede daha fazla ilerleme kaydettiğine dikkat çekti. Bayan ve kız çocuklarına yönelik şiddetin her ülkede mevcut olduğunu ve hepimizin ömrünü etkilediğini tabir eden Hendriks, bayanların bu sorunu tek başlarına çözmelerinin imkansız olduğunu belirtti. Bayan hakları örgütlerinin desteklenmesinin ehemmiyetini vurgulayan Hendriks, herkesi bu bahiste üzerine düşeni yapmaya davet etti.
Raporda bayan ve kız çocuklarına şiddetin dünya çapında en yaygın insan hakları ihlallerinden biri olduğuna vurgu yapılarak, bayan ve kız çocuklarının meskenlerinde öldürülme konusunda daha fazla risk altında oldukları açıklandı. Geçen yıl dünyada cinayete kurban giden 81 bin bayan ve kız çocuğundan 45 bininin, yani yaklaşık yüzde 56’sının eşleri ya da öteki aile üyeleri tarafınca öldürüldüğü söz edilen raporda, birfazlaca bayan ve kız çocuğunun konutlarında inançta olmadığına dikkat çekildi.
KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE ÇABADA YETERSİZ KALINDI
Raporda, dünya genelinde işlenen bayan cinayetleri sayısının son 10 yıl ortasında bariz bir değişiklik göstermediğine değinilerek, bayana yönelik şiddetle uğraşta yetersiz kalındığı ve ivedilikle daha kuvvetli aksiyonlara başvurulması gerektiğine dikkat çekildi.
Toplumsal cinsiyete dayalı cinayetler dahil bayan ve kız çocuklarına karşı işlenen hiç bir şiddet aksiyonunun önlenemez olmadığına vurgu yapılan raporda, bunun için şiddet mağduru bayanların en kısa müddette tespit edilerek desteklenmeleri ve muhafaza altına alınmaları gerektiği aktarıldı. Raporda sorunun temel niçinlerine yönelik olarak da toplumdaki yapısal cinsiyet eşitsizliklerinin ortadan kaldırılması ve ziyanlı erkek davranışlarına pürüz olunarak, buna yol açan toplumsal kuralların dönüştürülmesi tavsiye edildi.
“BU VEFATLAR ÖNLENEBİLİR”
BM Bayan Ofisi İcra Yöneticisi Sima Bahous yaptığı açıklamada, “Tüm bayan cinayetleri istatistiklerinin arkasında ihmal edilmiş bir bayan ya da kızın öyküsü vardır. Bu vefatlar önlenebilir, bunun için gerekli donanım ve bilgi mevcut” sözlerini kullandı.
BM Bayan Ofisinin Program, Siyaset ve Hükümetlerarası Kısım Lideri Sarah Hendriks ise, kuvvetli ve bağımsız bayan hakları hareketlerine sahip ülkelerin bayana yönelik şiddeti azaltma ve önlemede daha fazla ilerleme kaydettiğine dikkat çekti. Bayan ve kız çocuklarına yönelik şiddetin her ülkede mevcut olduğunu ve hepimizin ömrünü etkilediğini tabir eden Hendriks, bayanların bu sorunu tek başlarına çözmelerinin imkansız olduğunu belirtti. Bayan hakları örgütlerinin desteklenmesinin ehemmiyetini vurgulayan Hendriks, herkesi bu bahiste üzerine düşeni yapmaya davet etti.