Eğitimde örtük ne demek ?

Aylin

New member
[color=]Eğitimde Örtük: Gerçekten Bir Fırsat Mı, Yoksa Bir Tuzağa Düşmek Mi?

Selam forumdaşlar! Bugün sizlerle, eğitimdeki örtük (gizli) kavramı üzerine kafa yormak istiyorum. Bu konuyu tartışmaya açıyorum çünkü gerçekten düşünülmeye değer bir nokta var. Eğitimde örtük nedir, nasıl işler ve bu sistem aslında bize neyi anlatıyor? Kimi zaman "gizli" bir fırsat gibi görünüyor, fakat benim görüşüm, bir tuzağa düşmekle aynı şey. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Eğitimde örtüğün bir "gelişim aracı" mı yoksa "toplumsal bir yönlendirme" mi olduğunu konuşalım!

Öncelikle, örtük kavramını kısaca tanımlamak gerekirse; genellikle eğitimde açıkça belirtilmeyen, ancak eğitim süreci boyunca öğrencilerin zihinlerinde şekillenen, toplumun beklentilerine ve normlarına dayalı kavramlar ve değerler bütünüdür. Bir bakıma, görünmeyen bir eğitim türüdür. Ama ben burada, bu "gizli eğitim"den hiç de hoşlanmıyorum. Hadi gelin nedenini detaylı bir şekilde inceleyelim.

[color=]Örtük Eğitim: Toplumun Görünmeyen Baskısı

Evet, örtük eğitim, eğitim sisteminin toplumsal normlara ve değer yargılarına uygun bir şekilde öğrenciyi şekillendirdiği bir alan. Ancak, işin içine psikolojik baskılar da giriyor. Zihinsel gelişim, öğrenciye sunduğu materyalle şekillenirken, örtük eğitim de bir o kadar etkili bir biçimde öğrenciyi, çoğu zaman farkında bile olmadan, belirli kalıplara sokuyor. Toplumun bir parçası olarak öğrencilerin içselleştirdiği değerler genellikle belirli toplumsal kalıplara dayanır ve bu da, eğitim sisteminin içindeki gizli "toplumsal mühendislik" etkisi yaratır.

Örnek olarak, okullarda okutulan kitaplarda gizli cinsiyet ayrımları, tarihsel anlatımların tek taraflı olması ve bilimsel metinlerdeki belirli toplumsal ideolojilerin sızması bu örtük eğitimin birer parçasıdır. Bu, aslında öğrencilerin potansiyelini sınırlayan, entelektüel düşünme özgürlüklerini kısıtlayan bir etki yaratır. Ne yazık ki, bu tarz gizli yönlendirmeler öğrencinin kendi kimliğini keşfetme sürecini engelleyebilir ve onları toplumun sadece belirli bir kesiminin anlayışına sahip insanlara dönüştürebilir.

[color=]Örtük Eğitimde Kadın ve Erkek Farkları: Stratejik Zihinden Empatik Yaklaşıma

Şimdi de eğitimde örtüğün erkekler ve kadınlar üzerindeki farklı etkilerini tartışalım. Erkekler genellikle daha stratejik ve problem çözme odaklıdır, kadınlar ise daha empatik ve insan odaklı yaklaşımlar sergiler. Peki, örtük eğitim bu farkları nasıl etkiliyor?

Eğitim sisteminde erkeklere yönelik olarak gizli biçimde daha fazla "stratejik" düşünme, sorun çözme becerileri ve liderlik özellikleri kazandırma eğilimindeyken, kadınlara yönelik örtük eğitimde genellikle empatik davranışlar, işbirliği ve toplumsal sorumluluk duygusu öne çıkarılır. Bu, toplumsal cinsiyet rollerini pekiştiren ve çoğu zaman bir "çift standart" haline gelen bir yapı oluşturur.

Kadınların eğitimde daha duygusal ve empatik becerilerini geliştirmeye yönelik örtük baskı, aslında onları daha az stratejik düşünmeye, daha az rekabetçi olmaya ve toplumsal normlara uymaya iter. Erkeklerse gizliden gizliye daha fazla liderlik becerisi, rekabetçi ruh ve analitik düşünme gibi özelliklerle eğitilir. Peki, bu durum adil mi? Bu şekilde şekillenen bir eğitim sistemi, kadınların potansiyellerini sınırlarken, erkekleri de daha dar bir kalıba sokuyor. Hangi gruptan olursa olsun, bu örtük eğitim anlayışı her iki cinsiyetin de gerçek potansiyelini görmesini engelliyor.

[color=]Örtük Eğitim: Bir Fırsat Mı, Yoksa Tehlikeli Bir Aydınlanma Mı?

Örtük eğitimi savunanlar, genellikle bu eğitimin "fırsat" olduğunu öne sürer. Çünkü bu eğitim biçimi, öğrencilerin "hayatta" başarılı olmaları için gerekli olan toplumsal becerileri kazandırma amacını taşır. Ancak burada büyük bir soru var: Öğrencilerin toplumsal becerileri kazanmaları için, özgür düşünce ve eleştirel akıl yürütme yetilerini mi kaybetmeleri gerekiyor?

Eğitimde örtük yaklaşım, öğrencilere daha geniş bir perspektif sunma amacı taşımıyor; aksine, onları daha dar bir kalıba sokarak bir "toplumun hizmetkarı"na dönüştürme amacını taşıyor. Bu aslında eğitimin ruhuna aykırı bir durumdur. Çünkü eğitim, insanları özgür ve eleştirel düşünebilen, kendi kimliklerini bulabilen bireyler olarak yetiştirmeli; ancak örtük eğitim tam tersine, bireyleri toplumun mevcut değerleri doğrultusunda şekillendiriyor. O zaman da sorulması gereken sorular şunlar olmalı:

1. Eğitim, toplumsal normları ve değerleri mi yansıtmalı, yoksa özgür düşünceyi mi teşvik etmeli?

2. Kadınlar ve erkekler için eğitimde örtük eşitsizlik, sadece cinsiyetle ilgili mi, yoksa tüm toplumsal yapıyı mı etkiliyor?

3. Örtük eğitimin toplumsal kalkınma üzerindeki etkileri gerçekten ne kadar olumlu?

[color=]Sonuç: Örtük Eğitim, Eğitim Hakkındaki Gerçek Anlayışımızı Tehdit Ediyor

Eğitimde örtük yaklaşım, toplumsal değerleri ve normları içselleştirirken, bireyin potansiyelini baskı altına alabilir. Erkeklerin ve kadınların eğitimdeki farklı tepkileri de bu kalıpları pekiştiren unsurlar oluşturuyor. Ancak, burada asıl büyük soru şu: Eğitimde örtük yaklaşım, bir toplumun bireylerini gerçekten özgürleştirebilir mi, yoksa onları daha da dar bir çerçeveye hapseder mi?

Bu konuda forumda hararetli tartışmalar başlatmak istiyorum. Eğitimde örtük yaklaşım bir fırsat mı, yoksa bir tuzak mı? Gerçekten bireylerin düşünsel özgürlüğünü teşvik eden bir model mi, yoksa sadece toplumsal kalıpların yansıması mı? Bu soruları ele alırken, kendi tecrübelerinizi de paylaşmanızı bekliyorum. Kim bilir, belki de bu yazıyı okurken, eğitimde örtük yaklaşımın gerçekten neyi gizlediğini bizler de daha iyi anlarız.
 
cialismp3 indirbetciprop money