senbilirsin
New member
Kenan BAŞARAN- AJANSSPOR
Alfredo Di Stefano
Eusebio
Ferenc Puskas
George Best
Roberto Baggio
Eric Cantona
Raul Gonzales
Zlatan Ibrahimovic
Karl Heinz Rummenige
Michael Platini
Van Basten
Johan Cruyff
Zico
Socrates
Didier Drogba
Geroge Weah
Samuel Eto’o
Futbolcu kupasız da efsane olur
Bu saydığım isimlere bir o kadar; hatta daha fazlası da eklenebilir. Bu neyin listesi? Evet, dünya futbol tarihine geçmiş yıldız futbolcuların listesi. Hepsinin de ortak noktası şu: hiç biri Dünya Kupası kazanamadı. Fakat bu onların efsane futbolcu olmaları gerçeğini değiştirmiyor. Crsitiano Ronaldo da, 4 yıl daha sonraki kupada oynayıp kazanamazsa, bu listeye girecek. Tahminen de en baş köşede olacak. Ve bir daha şayet Katar’da kazanamazsa Lionel Messi de için de tıpkı durum geçerli.
Ronaldo da Messi de ferdi olarak ‘efsane’ futbolcu olmak için fazlaca lakin epey yeterli bir CV’ye sahip. Hatta şu listede ismi geçen futbolculara fark atacak kadar. Daha da ileri gidiyorum, bu iki isim Dünya Kupası kazanmış birtakım efsaneleri de geçmiş durumda. Şayet kelam konusu olan golse, kupaysa Messi’nin Maradona’dan daha berbat olduğunu kim söyleyebilir?
Dostoyevski, Messi’yi değil Maradona’yı yazardı
Maradona’yı tüm vakit içinderın en büyük fenomeni yapan temel kriter kupaları değil. Onu vazgeçilmez yapan bir futbolcudan daha fazla olmasıydı.
Maradona;
hem mükemmellikti
hem kusurdu
hem doğruydu
hem yanlıştı …
Maradona, tam da Dostoyevski’nin çizdiği insan karakterlerinin bir bütünüydü. Onda güzellik de vardı kötülük de… Politik kılıfı bir kenara atarsanız, onun ‘Tanrı’nın Eli’ni emek hırsızlığı olarak da bakılırsabilirsiniz. Mafya ayağını görmezden gelirseniz, yoksul Napoli’deki destanını öteki türlü de okuyabilirsiniz. Özel hayatındaki çalkantıları da hesaba katarsanız, nizam için asla, “Maradona uygun bir aile babasıydı” diyemezsiniz. Yani demem o ki Dostoyevski, Messi’yi değil Maradona’yı yazardı. Daha âlâ bir roman olurdu çünkü…
Maradona kusurlarıyla büyüktü
Maradona, saha içi ve dışıyla; futbol ve hayatla birlikte sıra dışı bir tanesiydi. O, uslanmaz bir uyumsuzdu. Mazbut Ronaldo ve Messi’ye en büyük farkı da burada atıyordu. Maradona’nın futbolda da hayatta pek hayli taban noktası var. Şu ana kadar nazaranbildiğimiz kadarıyla Ronaldo ve Messi’nin taban noktaları sırf futbolla ilgili. Bir finali kaybetmek yahut bir kupayı alamamak… Pele ile Maradona içindeki tercihte de bu saha dışı konum belirleyiciydi. Pele, acılarını dışarıya yansıtmadı, FIFA’nin vitrinlerinde oturmayı seçti… halbuki örtünün altında onu da ‘insani’leştiren hayli dramatik yaşanmışlıkları vardı. Genel algıya bakılırsayse Pele, Messi ve Ronaldo’nun grubunda yer alır… Maradona, kusurlarıyla büyüktü.
Tatmin olamayan anonim kimlikler
Messi ve Ronaldo’nun Dünya Kupası kazanması gerektiği ve fakat bu olursa tam efsane olacakları savı, ortasında bulunduğumuz dijital çağın tatminsizliğinden diğer bir şey değil. Gerçek kimliğimizin önüne geçmiş sanal kimliklerimiz, ilkel devirlerin İlahları üzere her gün sunaklara kurban istiyor. Yüceltmede de küçültmede de tıpkı radikal tavır sergileyen kimlikler… Anonimliğin ardına sığınmış milyarlarca kimliğin kendi yetersizliğinden kaçmasıdır Ronaldo ve Messi’yi hâlâ daha tamama ermemiş saymak.
Maradona, Pele, Messi, Ronaldo
Bu kimlikler, her dakika ‘en büyük’ seçme acımasızlığıyla yaşıyor. Sayılar da onun en büyük silahı: En epey kim gol attı
En hayli kim asist yaptı
En epeyce kim kilit pas attı
En epeyce kim kupa kazandı
Tüm bu sorulara Messi ve Ronaldo, “Ben” dese de, sanal kimlikler, “Sen Dünya Kupası kazandın mı?” diye çıkışacak. Fakat ne Messi ne Pele’ye Dünya Kupası haricindeki hasılatları sorulacak, Zira o vakit ‘en büyük’ yara alacak! Yetinmeyi bilmeyen, teskin olamayan, sindiremeyen, kazanma haricindeki hisleri reddeden anonim beşerler çağındayız. Evet, insan kahramanlarıyla özdeşleşir fakat onları öldürmez.
Messi ne yapsa Maradona büyüsünü bozamaz
Dijital çağın anonim kimlikleri kadar ‘otorite’ sayılan ‘gerçek kimlikler’ de bu vasatlığın en büyük besleyicileri. Onlar da her fırsatta kahramanları yarıştırıp ‘en büyük’ seçme gafletinde. halbuki, kelam konusu sayılarsa şayet, Messi, Dünya Kupası’nı kazansa bile Maradona’nın büyüsünü bozamayacak. esasen bu ‘tatminsizlik’ toplumunun sorunu da bu: Aynılaştırmak… Kahramanlık yahut en büyüğü benzeştirip burun farkıyla galip ilan etmek…
Messi ve Ronaldo başarısızlıkla baş edemiyor
Bu manasızlığı Messi ve Ronaldo’nun tavırları da besledi. Onlar da ‘Dünya Kupası’ koşulunu büyüklüklerinin tescili olarak saydı. Bir karşı duruşa yürek edemediler. aslına bakarsanız en büyük meseleleri da bu steril. Başarısızlıkla baş etme maharetleri epey düşük. İşte Ronaldo’nun Manchester United’ta ‘başarısız’ sayılmasına verdiği yansılar ortada… senelerca büyük kazanımlarla elde ettiklerinin formunun şimdiki durumuna bağlayıp, kaybettiğini sanması… Messi de Ronaldo da itiraz etmeliydi, birer çağdaş köle olarak arenada Dünya Kupası koşuluyla yarıştırılmalarına.
Dünya Kupası değil, Para Kumbarası
Ve şu Dünya Kupası denen mefhum… Sahi bu kupanın 2000’ler öncesindeki kadar masalsı olduğunu düşünüyor musunuz? Bakın yarın öbür gün FIFA bu kupayı iki yılda bir düzenlemeye başlarsa, şaşırmam. Zira bu artık bir ‘Para Kumbarası’… Evvelce milletlerin silahsız bir savaşıyken, artık FIFA’nın hazinesi. Evvelce çok net kimlikler ayrılmış ülkelerin futbol üzerinden birbirine meydan okumasıydı. Bugünse birbirine girmiş kimliklerden oluşan milletlerin… İşte Fas mucizesinin mimarları… Hocası da pek fazlaca oyuncusu da Fas’ın haricinde bir Avrupa ülkesinde dünyaya gelmiş. Bir oyuncunun Fas ismine yahut Fransa ismine yarışında en büyük belirleyici nokta ‘milli hisler’ değil, ‘kariyerist tercihler’ …
Mbappe ve Haaland gardını alsın
Futbol alanlarında inanılmaz işler başaran Messi ve Ronaldo, buna karşın bugün Dünya Kupası niçiniyle bir mendil üzere kullanılıp kenara atılma tehdidiyle karşı karşıya. Onlara bakınca bugün çabucak hemen yolun başında sayılan Kylian Mbappe ve Erling Haaland’ı daha da trajik bir son beklediğini hayal etmek güç değil. Messi ve Ronaldo’ya bakarak, şimdiden gardlarını alıp kendilerini yem ettirmeseler, yeterli olur.
Messi ve Ronaldo’nun raf ömrü
Greatest of all time (GOAT)… Yani gelmiş geçmiş tüm vakit içinderın en uygunu. Tatminsiz dijital çağın anonim insanları için GOAT tarifinin artık bir raf ömrü var. Gün gelecek, Uzay Kupası’nı kazanan GOAT sayılacak… Lakin bugün prestijiyle Ronaldo ve Messi’nin kahramanlıklarına bile bir margarin üzere raf ömrü biçmenin sıkıntısıyla yaşayacağız!
Alfredo Di Stefano
Eusebio
Ferenc Puskas
George Best
Roberto Baggio
Eric Cantona
Raul Gonzales
Zlatan Ibrahimovic
Karl Heinz Rummenige
Michael Platini
Van Basten
Johan Cruyff
Zico
Socrates
Didier Drogba
Geroge Weah
Samuel Eto’o
Futbolcu kupasız da efsane olur
Bu saydığım isimlere bir o kadar; hatta daha fazlası da eklenebilir. Bu neyin listesi? Evet, dünya futbol tarihine geçmiş yıldız futbolcuların listesi. Hepsinin de ortak noktası şu: hiç biri Dünya Kupası kazanamadı. Fakat bu onların efsane futbolcu olmaları gerçeğini değiştirmiyor. Crsitiano Ronaldo da, 4 yıl daha sonraki kupada oynayıp kazanamazsa, bu listeye girecek. Tahminen de en baş köşede olacak. Ve bir daha şayet Katar’da kazanamazsa Lionel Messi de için de tıpkı durum geçerli.
Ronaldo da Messi de ferdi olarak ‘efsane’ futbolcu olmak için fazlaca lakin epey yeterli bir CV’ye sahip. Hatta şu listede ismi geçen futbolculara fark atacak kadar. Daha da ileri gidiyorum, bu iki isim Dünya Kupası kazanmış birtakım efsaneleri de geçmiş durumda. Şayet kelam konusu olan golse, kupaysa Messi’nin Maradona’dan daha berbat olduğunu kim söyleyebilir?
Dostoyevski, Messi’yi değil Maradona’yı yazardı
Maradona’yı tüm vakit içinderın en büyük fenomeni yapan temel kriter kupaları değil. Onu vazgeçilmez yapan bir futbolcudan daha fazla olmasıydı.
Maradona;
hem mükemmellikti
hem kusurdu
hem doğruydu
hem yanlıştı …
Maradona, tam da Dostoyevski’nin çizdiği insan karakterlerinin bir bütünüydü. Onda güzellik de vardı kötülük de… Politik kılıfı bir kenara atarsanız, onun ‘Tanrı’nın Eli’ni emek hırsızlığı olarak da bakılırsabilirsiniz. Mafya ayağını görmezden gelirseniz, yoksul Napoli’deki destanını öteki türlü de okuyabilirsiniz. Özel hayatındaki çalkantıları da hesaba katarsanız, nizam için asla, “Maradona uygun bir aile babasıydı” diyemezsiniz. Yani demem o ki Dostoyevski, Messi’yi değil Maradona’yı yazardı. Daha âlâ bir roman olurdu çünkü…
Maradona kusurlarıyla büyüktü
Maradona, saha içi ve dışıyla; futbol ve hayatla birlikte sıra dışı bir tanesiydi. O, uslanmaz bir uyumsuzdu. Mazbut Ronaldo ve Messi’ye en büyük farkı da burada atıyordu. Maradona’nın futbolda da hayatta pek hayli taban noktası var. Şu ana kadar nazaranbildiğimiz kadarıyla Ronaldo ve Messi’nin taban noktaları sırf futbolla ilgili. Bir finali kaybetmek yahut bir kupayı alamamak… Pele ile Maradona içindeki tercihte de bu saha dışı konum belirleyiciydi. Pele, acılarını dışarıya yansıtmadı, FIFA’nin vitrinlerinde oturmayı seçti… halbuki örtünün altında onu da ‘insani’leştiren hayli dramatik yaşanmışlıkları vardı. Genel algıya bakılırsayse Pele, Messi ve Ronaldo’nun grubunda yer alır… Maradona, kusurlarıyla büyüktü.
Tatmin olamayan anonim kimlikler
Messi ve Ronaldo’nun Dünya Kupası kazanması gerektiği ve fakat bu olursa tam efsane olacakları savı, ortasında bulunduğumuz dijital çağın tatminsizliğinden diğer bir şey değil. Gerçek kimliğimizin önüne geçmiş sanal kimliklerimiz, ilkel devirlerin İlahları üzere her gün sunaklara kurban istiyor. Yüceltmede de küçültmede de tıpkı radikal tavır sergileyen kimlikler… Anonimliğin ardına sığınmış milyarlarca kimliğin kendi yetersizliğinden kaçmasıdır Ronaldo ve Messi’yi hâlâ daha tamama ermemiş saymak.
Maradona, Pele, Messi, Ronaldo
Bu kimlikler, her dakika ‘en büyük’ seçme acımasızlığıyla yaşıyor. Sayılar da onun en büyük silahı: En epey kim gol attı
En hayli kim asist yaptı
En epeyce kim kilit pas attı
En epeyce kim kupa kazandı
Tüm bu sorulara Messi ve Ronaldo, “Ben” dese de, sanal kimlikler, “Sen Dünya Kupası kazandın mı?” diye çıkışacak. Fakat ne Messi ne Pele’ye Dünya Kupası haricindeki hasılatları sorulacak, Zira o vakit ‘en büyük’ yara alacak! Yetinmeyi bilmeyen, teskin olamayan, sindiremeyen, kazanma haricindeki hisleri reddeden anonim beşerler çağındayız. Evet, insan kahramanlarıyla özdeşleşir fakat onları öldürmez.
Messi ne yapsa Maradona büyüsünü bozamaz
Dijital çağın anonim kimlikleri kadar ‘otorite’ sayılan ‘gerçek kimlikler’ de bu vasatlığın en büyük besleyicileri. Onlar da her fırsatta kahramanları yarıştırıp ‘en büyük’ seçme gafletinde. halbuki, kelam konusu sayılarsa şayet, Messi, Dünya Kupası’nı kazansa bile Maradona’nın büyüsünü bozamayacak. esasen bu ‘tatminsizlik’ toplumunun sorunu da bu: Aynılaştırmak… Kahramanlık yahut en büyüğü benzeştirip burun farkıyla galip ilan etmek…
Messi ve Ronaldo başarısızlıkla baş edemiyor
Bu manasızlığı Messi ve Ronaldo’nun tavırları da besledi. Onlar da ‘Dünya Kupası’ koşulunu büyüklüklerinin tescili olarak saydı. Bir karşı duruşa yürek edemediler. aslına bakarsanız en büyük meseleleri da bu steril. Başarısızlıkla baş etme maharetleri epey düşük. İşte Ronaldo’nun Manchester United’ta ‘başarısız’ sayılmasına verdiği yansılar ortada… senelerca büyük kazanımlarla elde ettiklerinin formunun şimdiki durumuna bağlayıp, kaybettiğini sanması… Messi de Ronaldo da itiraz etmeliydi, birer çağdaş köle olarak arenada Dünya Kupası koşuluyla yarıştırılmalarına.
Dünya Kupası değil, Para Kumbarası
Ve şu Dünya Kupası denen mefhum… Sahi bu kupanın 2000’ler öncesindeki kadar masalsı olduğunu düşünüyor musunuz? Bakın yarın öbür gün FIFA bu kupayı iki yılda bir düzenlemeye başlarsa, şaşırmam. Zira bu artık bir ‘Para Kumbarası’… Evvelce milletlerin silahsız bir savaşıyken, artık FIFA’nın hazinesi. Evvelce çok net kimlikler ayrılmış ülkelerin futbol üzerinden birbirine meydan okumasıydı. Bugünse birbirine girmiş kimliklerden oluşan milletlerin… İşte Fas mucizesinin mimarları… Hocası da pek fazlaca oyuncusu da Fas’ın haricinde bir Avrupa ülkesinde dünyaya gelmiş. Bir oyuncunun Fas ismine yahut Fransa ismine yarışında en büyük belirleyici nokta ‘milli hisler’ değil, ‘kariyerist tercihler’ …
Mbappe ve Haaland gardını alsın
Futbol alanlarında inanılmaz işler başaran Messi ve Ronaldo, buna karşın bugün Dünya Kupası niçiniyle bir mendil üzere kullanılıp kenara atılma tehdidiyle karşı karşıya. Onlara bakınca bugün çabucak hemen yolun başında sayılan Kylian Mbappe ve Erling Haaland’ı daha da trajik bir son beklediğini hayal etmek güç değil. Messi ve Ronaldo’ya bakarak, şimdiden gardlarını alıp kendilerini yem ettirmeseler, yeterli olur.
Messi ve Ronaldo’nun raf ömrü
Greatest of all time (GOAT)… Yani gelmiş geçmiş tüm vakit içinderın en uygunu. Tatminsiz dijital çağın anonim insanları için GOAT tarifinin artık bir raf ömrü var. Gün gelecek, Uzay Kupası’nı kazanan GOAT sayılacak… Lakin bugün prestijiyle Ronaldo ve Messi’nin kahramanlıklarına bile bir margarin üzere raf ömrü biçmenin sıkıntısıyla yaşayacağız!